website stats
Çanakkale şehitliğini internetten gez
Google
                                                
     ANA SAYFA
     İLETİŞİM
     * KIBRIS DOSYASI
     PKK DOSYASI
     => PKK Konferansları ve Alınan Kararlar
     => PKKnın Gelir Kaynakları
     => PKK Terör Örgütünün Diğer Ülkelerle İlişkileri
     => PKK Terör Örgütünün İran’la İlişkileri
     => PKK Terör Örgütünün Eylemlerinden Örnekler
     => Bebek Katilinin Savunması
     => Öcalan Hakkında Hüküm
     => Örgütün İdeolojisi
     => PKK'nın kullandığı bayraklar
     => Kısaca Pkk.
     ERMENİ MEZALİMİ
     SİYASET DÜNYASI
     FİLİSTİN - İSRAİL GERÇEĞİ
     ERMENİ SOYKIRIMI
     BİLGİLENDİRİRCİ VİDEOLAR
     ZİYARETÇİ DEFTERİ
     IRAK'IN İŞGALİ 2003
     TEPKİLER DERYASI
     FOTOĞRAFLI KATLİAM DOSYASI
     E-Devlet
     ÇANAKKALE
     Ankete Katıl
     Saklı sayfalar





- PKK Konferansları ve Alınan Kararlar



  PKK II. Konferansı ve Alınan Kararlar     : Mayıs 1990’da Lübnan’da yapılmıştır. Bu konferansta toplu gösterilerin tırmandırılması,  “Fırat-Dicle” bölgesinin ayaklanma bölgesi haline getirilmesi planlanmış ve bu amaçla bildiri ve talimatlar hazırlanmıştır. Ayrıca her eyalette bir yayın organının bulunması, basın yayın çalışmalarının geliştirilmesi, alt birimler oluşturularak ERNK'nin örgütlenmesinin yaygınlaştırılması, dini örgütlenmelere ağırlık verilmesi, bu konuda teşkilat kurulması, silahlı eylemlerin şehirlere kaydırılması; silahlı birliklerin takviyesi yönünde kararlar alınmıştır. Bu kararlardan sonra da Güneydoğu’da ‘toplu gösteri ve yürüyüşler artmış, çok yoğun şekilde kepenk ve kontak kapatma eylemleri yaşanmıştır.
          
PKK. IV. Kongresi ve Alınan Kararlar: 26-31 Aralık 1990 tarihinde Kuzey Irak’ın Haftanin Bölgesi’nde yapılmıştır. Alınan kararlarla Kürdistan’daki bütün devlet kuruluşları düşman ilan edilmiş, uluslaşmanın ancak ulusal kurtuluşla ve halk ayaklanmalarıyla birlikte yürüyeceği, bunun bir siyasallaşma olduğu vurgulanmış, halk ayaklanmasının yaygın bir biçimde kurulacak halk komiteleri (KOMAGEL) tarafından yürütüleceği, halkın silahlandırılacağı ve bu amaçla eylem hücrelerinin eyalet devrim ‘konseyine bağlı olarak örgütleneceği benimsenmiştir.
           
Kepenk kapatma, açlık grevleri, ölüm oruçları, oturma eylemleri, protesto ve mitinglerin geliştirileceği vurgulanmıştır. Ayrıca Türk bankalarına para yatırmama, Devlet ve belediyelere vergi vermeme, önemli ekonomik kuruluşları (santraller vb.) imha etme, hükümet konaklarına el koyma, resmi evrakları imha etme gibi eylemlere başvurulması önerilmiştir.
           
Kürdistan Haber Ajansının kurulması, radyo yayınına derhal başlanması, metropollerde eylemlerin yoğunlaştırılması, parça parça kurtarılmış alanlar oluşturmak, sözde gerillanın yaygınlaştırılması, ulusal meclisin kurulması da benimsenmiştir.
           
Güneydoğu’daki bütün Devlet kuruluşlarının düşman ilan edilmesinden sonra yöreye hizmet için giden öğretmenler, doktorlar, hemşireler, yakınları ve daha birçok kamu görevlisi kurşuna dizilmiştir.
            
Sanık Ocak 1992 tarihli “Ayaklanma Taktiği Üzerine Tezler ve Görevlerimiz” adlı broşürde de, “Kürdistan devrimi, tarihi ayaklanma önderliğini bize veriyor. Halkımız gerçekten ayaklanmak istiyor. Uluslararası ortam buna müsaittir. Bunun kullanılması gerektiği” yolundaki görüşleriyle de bağımsız ve birleşik Kürdistan kurmak amacıyla şiddet hareketlerinin yaygınlaştırılmasını açıkça vurgulamıştır. Alınan bu kararlar doğrultusunda 1992 Nevroz Bayramı kullanılarak bölge halkı ayaklandırılmak istenmiş, Şırnak, Cizre, Nusaybin, Yüksekova ve de bir çok yerlerde ölümle sonuçlanan kitlesel eylemler yapılmıştır.
          
Sanık Abdullah ÖCALAN, 20.03.1993 tarihinde Celal TALABANİ’nin önerisiyle tek taraflı sözde ateşkes ilan ettiğini açıklamışsa da; bunda  gerçek amacının büyük darbe yiyen PKK  terör örgütünü toparlamayı ve zaman kazanmayı amaçladığı daha sonraki kendi beyanları ve alınan kongre kararlarından anlaşılmıştır. Örneğin,  8-27 Ocak 1995 tarihleri arasında yapılan 5'inci Kongrede halkın kızıl iktidarını yaratmak için Türkiye çapında topyekün saldırı önermiş, tüm kamu bölümünde “Savaşan bir halk ordusu yaratılması ve en az 50 bin kişilik silahlı örgüte ulaşılması, askerlik yasası, gönüllü katılım ve askere alma şubeleri kurulması, sözde gerilla savaşının, geniş anlamda uygulanması” örgüt tarafından kararlaştırılmıştır.

Ayrıca 3'üncü konferansta alınan kararlar da sanığın samimi olmadığını göstermiştir. PKK terör örgütü, sanığın talimatıyla 24 Mayıs 1993 tarihinde,  Bingöl-Elazığ karayolunda terhis olan silahsız 33 askeri şehit etmiştir.

Ayrıca sanık 12-13 Mart 1994 tarihinde Brüksel ‘de toplanan sözde Uluslararası Kuzey Kürdistan Konferansı’na gönderdiği ERNK Avrupa sözcüsü Kani YILMAZ (K) tarafından açıklanan mesajında, “Her türlü çözüm önerilerine açık olduğunu, ancak PKK'nın sorunun çözümünde taraf kabul edilmesi gerektiğini” ileri sürmüştür. Hiçbir demokratik devlet, silahlı terör örgütüyle masaya oturmaz. Bu durum da sanığın savunmasının samimi olmadığını göstermektedir.

PKK III'üncü Konferansında Alınan Kararlar  : 05-15.03.1994 tarihinde sanık denetiminde Suriye’de yapılmış ve özellikle “silahlı eylemlerinin tırmandırılması ve yaygınlaştırılması” kararlaştırılmıştır. İddianamede de belirtildiği gibi sanık Haziran 1994 tarihli Serxwebun Gazetesi’nde “Ordu ve Savaş gerçekliğine doğru yaklaşmayan anlayışları yerle bir edelim” başlıklı yazıda PKK'daki silahlı eleman sayısının yetersizliği nedeniyle bir takım taktik çözümlerin dayatılması gerektiği, bunun için dış destek ve kitle desteğine ihtiyaç olduğu vurgulanmış, ayrıca gerilla tarzı hareketli çatışma yöntemlerinin uygulanması istenmiştir. 1994 yılı planlamaları yapılmış, örgüt metropollerde sabotaj, kundaklama ve bombalama eylemlerine yönlendirilmiştir. Karadeniz’e açılım planı da alınan kararlar arasındadır.

1994 yılında İstanbul, İzmir, Muğla ve Antalya yörelerinde alınan bu kararlar doğrultusunda örgüt tarafından sabotaj, bombalama, orman yakma eylemleri gerçekleştirilmiştir. Nitekim Aysu İNAN, 27.04.1995 tarihli, Nurettin ANYIĞI 08.07.199 tarihli ifadelerinde (Kl.:27, Dz.:6-7), sanık Abdullah ÖCALAN’ın kendilerini telefonla arayarak “Turistlerin yoğun olduğu yerlere, fabrika ve üretim nıerkezlerine” yoğun eylem talimatı verdiğini belirtmişlerdir. 

PKK terör örgütü elemanlarından Atilla KAYA ve Sakine DÖNMEZ, bu kararlar doğrultusunda Fethiye ve Marmaris ilçelerinde turistlerin yoğun olarak gittiği parklara bombalar koymuşlar ve bu bombaların patlaması sonucunda bir turist ölmüştür. Bu olay 21.06.1994 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin örgüte 1993-1994 yıllarında ağır kayıplar verdirmesi üzerine örgüt legalleşrneye yönelmiş, ayrıca terör faaliyetlerini de “Mobil İntikam Timleri” oluşturarak sabotaj, kundaklama ve suikast için metropollere yönelmiştir.

 PKK V' inci Kongresi ve Alınan Kararlar : (Yargılama Komitesi) : 8-28.01.1995 
tarihleri arasında Kuzey Irak’ta yapılmıştır. Bu kongrede parti program ve tüzüğünde değişiklikler yapılmış, PKK'ya has bir sosyalizm geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu kongreye sunulan politik raporda (KL:38, Sh.: 18) sanık “İlk isyanı SBF'de başlattık. O günden bugüne önderiz. Resmen isyan ettik. Görevi başaramayan her yerde ve her zaman yargılanır.” demiştir.
       
Savaşan bir halk ordusu yaratılması, en az 50 bin kişilik bir güce kavuşturulması, kadın
ordulaşması, 
              
Gönüllü katılım, askere alma şubeleri, askerlik yasası uygulamalarının başlatılması kararlaştırılmıştır. 
              
Sanık Abdullah ÖCALAN’ın parti genel başkanı ve “Halk Kurtuluş Ordusu”nun başkomutanı olduğu kabul edilmiştir. 
             
Örgüte adam kazandırma (askere alma) da 16 yaş sınırı kabul edilmiş, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde askerlik yapmanın suç olduğu ve askerlik yapmada ısrar edenlere değişik cezaların uygulanacağı tespit edilmiş, hareketli savaş prensipleri  belirlenmiş, silahlı-silahsız halk ayaklanmasının geliştirilmesi çalışmaları öngörülmüştür. Ayrıca ortamın müsait olması halinde gerilla tarzı eylemlere geçileceği de benimsenmiştir.
            
Ajan ve Geçici Köy Korucuları ve ailelerine imha şeklinde yönelinmesi, mal varlıklarına el konulması, güvenlik ve ekonomik yönden abluka altına alınması kararlaştırılmıştır. Eylem hedefi olarak, 
           
Siyasi alanda : Parti, demek ve örgütlerin tasfiyesi, Devlet politikasını benimseyen  medya organları, kültür eğitim kurumlarının yasaklanması, Devletin yaşam, yönetim ve yayın organlarının işlemez hale getirilmesi, Devletin uluslararası faaliyetlerinin işlevsiz kılınması; 
           
Ekonomik alanda : Turizm işletmeleri, maden ocakları, petrol istasyonları ve petrol  boru hatları, rafineriler, enerji kaynakları, fabrikalar, her türlü sanayi tesisleri, ulaşım ve haberleşme sistemleri vb. büyük-küçük tüm ekonomik kurum ve kuruluşların tahrip edilerek, işlemez hale getirilmesi ve “Halk” adına kamulaştırılması; 
            
Askeri alanda : Ordu, özel tim, GKK, polis, MİT, Sivil Savunma Mekanizması vb. PKK'ya karşı örgütlendirilen bütün ajan, muhbir “Yerli işbirlikçi” odaklarının tasfiyesi, Türkiye’deki aşırı sol örgütlerle ilişkilerin geliştirilmesi ve “silahlı  gerilla birlikleri” dahil her türlü desteğin sunulacağı, eylemlerin tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılacağı kararlaştırılmıştır.
          
Nitekim sanık, duruşmada Karadeniz’deki. sol örgütlerle ilişki kurduklarını, açıkça bildirmiştir. 
          
Ayrıca bu kongrede, parti üyeleri hakkında verilen ölüm cezalarının parti genel başkanının onayına sunulacağı da önceden olduğu gibi tekrarlanmıştır. 
          
Diğer ülkelerdeki Kürtler bölümünde özellikle Suriye Devleti’nin PKK'ya açık desteği  belirtilerek, bu alanın “cephe gerisi” olma özelliği ve mevcut “güç kaynakları”nın örgüte hayat verdiği vurgulanarak Suriye, PKK'nın faaliyet alanının dışında tutulmuştur. Diğer Türkiye dışındaki Kürtlerle ise “Birlik cephesi” oluşturulması, daha sonra da “Ulusal Meclis” ile “Ulusal Kongre”ye ulaşılması kararlaştırılmıştır. 
          
Dış ilişkiler açısından da uygun görülen dış ülkelerde yeni ERNK büroları açılması, var olan büro ve temsilciliklerin, güçlendirilmesi, ERNK'nın Birleşmiş Milletler’de temsili, uluslararası kuruluş ve örgütlere üyeliğinin sağlanması, “Devrimci Sosyalist bir Enternasyonal”in  toplanması, sosyalizm ve bilimsel sosyalizme sahip çıkılması, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, AGİT, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu, Çevreciler, NGO’lar vb. örgüt ve kurumlarla zaten var olan ilişkilere boyut kazandırılması da kararlaştırılmıştır. 
           
Siyasi çözüm (Siyasi Diyalog) başlığı altında da: Çözüm arayan güçlerin PKK ile diyalog kurma istemine açık oldukları, ancak örgütün özgürlüğünü elde edene kadar “Silahlı mücadelesini sürdürmek, diğer yol ve yöntemlere de kapalı olmamak” düşüncesinin varlığı, bu tür çağrı ve görüşmeler için genel başkanın onay ve bilgisinin gerektiği de benimsenmiştir. Bu kararlarda PKK'nın silahlı terör eylemini bırakmayacağı açıkça kararlaştırılmıştır. Sanığın amacı PKK'yı görüşme masasına oturtmak olup, hiçbir ülke ve Devlet bu şekilde yoğun şiddet eylemlerine başvuran, insanlık suçları işleyen, daha adı konmamış 20 günlük bebekleri öldüren, toplu imha ve katliam kararı alan (Kongre Kararlarında görüldüğü gibi), hayvanları, ormanları yakan, tüm insanlığı zehirleyen, uyuşturucu kaçakçılığı ile mali kaynaklarının büyük bir bölümünü sağlayan, böyle bir terör  örgütüyle masaya oturmaz ve pazarlığa girişmez. Bu gerçekler gözönünde tutularak hareket edilmelidir.
             
Dinlenen Kürt asıllı müdahillerin anlatımlarından da anlaşıldığı gibi, Türkiye'de Kürt Türk ayırımı yoktur. Gerek yasalar önünde gerekse uygulamada, fiiliyatta herkes eşittir. Ufak tefek aksaklıkların giderilmesi ise her zaman mümkündür.
             
PKK 5 inci Kongreden itibaren yoğun bir şekilde Avrupa’da diplomatik faaliyetlerde bulunma çabasına girmiş, bütün Kürtlerin temsilcisi olduğu kanaatini yerleştirmek istemiştir. Bu amaçla Avrupa’da protesto eylemleri, yürüyüşler, açlık grevleri, bildiri dağıtma ve işgal eylemlerine girişmiştir. PKK,  Suriye ve Yunanistan’ı devamlı cephe gerisi olarak kullanmış, bilhassa metropol eylemlerini Yunanistan'ın destek ve eğitimi ile ve onlar üzerinden, onların yardımıyla organize etmiştir. 
             
PKK IV'üncü Konferansında Benimsenen Görüşler ve Uygulamaları: Bu  Konferans, 01-15 Mayıs 1996 tarihleri arasında Şam yakınındaki bir örgüt kampında  gerçekleştirilmiş, 5'inci Kongrede  alınan kararların uygulanmasındaki aksaklıklar görüşülmüş ve  kongre stratejisine uygun, bölgesel kararlar alınmıştır. Silahlı eylemlerin yaygınlaştırılması,  kalabalık yerleşim birimlerine baskınlar düzenlenmesi, intihar eylemlerinin geliştirilmesi, kitlesel başkaldırma (Serhildan)’ların yeniden başlatılması yönünde karar alınmıştır.
          
Sanık intihar eylemleri ile ilgili olarak yazdığı “Kürdistan’da Zorun Rolü” adlı kitabında, “Kürt:halkı kurtuluş mücadelesini bazı alan ve eylem biçimleriyle sınırlayamaz. Her yerde silahlı mücadelelerini ve her türlü eylem biçimini kullanarak direnmek zorundadır” diyerek intihar eylemlerini başlatmıştır. PKK terör örgütü güç kaybetmesi ve eylemlerindeki azalma nedeniyle bu tür eylemleri başlatmıştır.
         
İlk eylem 10.06.1996’da Derya ADAY tarafından yapılmış, patlayıcı erken infilak ettiği için bu örgüt elemanı parçalanarak ölmüştür. Daha sonra 30.06.1996’da Zeynep KINACI, üzerindeki patlayıcının infilakı sonucu 6 er şehit olmuş, 31 kişi yaralanmıştır. Sanık ve örgüt üst düzey yöneticileri bu eylemleri üstlenmiştir.
         
25.10.l996’da Adana Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü girişinde Leyla KAPLAN’ın bu tür  eylemi sonucu 3 polis memuru, 1 sivil vatandaş hayatını yitirmiş, 9 polis memuru ve 5 sivil vatandaş yaralanmıştır. 29.10.1996’da Sivas'ta Cumhuriyet Bayramı törenlerinde intihar eylemi yapılacağı ihbarı üzerine Güler ORTAÇ (Bermal Kod) karakola getirilirken üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirmiş, 3 polis memuru ve 1 vatandaş ölmüş, 8 kişi de yaralanmıştır.
        
Yine 29.06.1996’da Diyarbakır Cumhuriyet Bayramı töreninde böyle bir bomba patlatmak isteyen PKK Üyesi Abdurrahman MARANGOZ bombalarla birlikte yakalanmıştır.
        
27 Kasım 1996’da Belçika Kürdistan Komitesi Brüksel’de yaptığı basın toplantısında, “Devlet, Kürt sorununa ait politikasını değiştirmezse, intihar saldırılarının devam edeceği” şeklinde tehditte bulunmuş, Yunan Avri Gazetesi de 28.11.1996’da aynı doğrultuda haber yapmıştır. Sanık Abdullah ÖCALAN da Aralık 1996 tarihli Serxwebun Dergisi’nde “Bir otobüse ... bir uçağa binmek zor değildir. Kendine bomba sarıp gidecek binlerce insanımız var” şeklinde sözler söyleyerek, bu tür eylemlere örgüt elemanlarını azmettirmiştir. Bu da onun sonradan benimsediği savunmalarının ve ateşkes çağrılarının samimi olmadığını göstermektedir.
          
14.11.1998’de Antalya’da metropollerde intihar saldırısı için gönderilen Esma KURT ile Medeni AK (Servet-Fırat Kod) eylemi gerçekleştiremeden yakalanmışlardır. 17.11.1998’de Rojbin -Amanas Kod Fatma ÖZEN’in yaptığı intihar eylemi sonucu bir astsubay şehit olmuş, iki astsubay ve iki vatandaş yaralanmıştır. 24.12.1998’de Van Subayevleri önünde askeri servis aracına Hamdiye KAPLAN (Bervan, Amed, Mevsa Kod) intihar eyleminde bulunmuş, bir çocuk ölmüş, 24 asker ve sivil vatandaşımız yaralanmıştır. 15.10.1998’de örgüt üyesi Adem NİKBAY (Rehber, Hasan Kod) intihar saldırısı için geldiği İstanbul’da TNT kalıplarıyla yakalanmıştır. 04.03.199’da Batman’da karakol önünde PKK üyesi Nevzat BOYACI (Şehristan Kod) intihar saldırısında bulunmuş ve kendisi ölmüştür.
           
Sanık Abdullah ÖCALAN, “97 Perspektifleri” başlıklı talimatında “Bağımsız birleşik Kürdıstan”ın kurulmakta olduğunu, Kuzey Irak ile PKK'nın bütünleştiğini belirtmiştir. Ayrıca “PKK.Türkiyelileşiyor” sloganıyla da kendilerini destekleyen Türkiye’deki legal ve illegal kuruluş ve terör örgütleriyle eylem birliği içine girdiğini anlatmak istemiştir. Bütün bunlar savunmalarında tutarlılık ve netlik olmadığını göstermektedir.
           
PKK VI'ncı Kongresi:Ocak-Şubat 1999’da İran-Irak sınırında Kandil Dağları’nda toplanmıştır. Kongrenin sonucu 05.03.1999’da Özgür Politika dergisinde yayınlanmıştır. Bu kongrede sanık oybirliğiyle genel başkanlığa seçilmiş, Türk Cumhuriyeti yöneticilerini uyararak “Sanığa yönelik uygulamaların durdurulması ve halkların temsilcisi olarak muhatap alınması, mevcut uygulamaların devamı halinde bunu yapanların da aynı uygulamaları görecekleri” yolunda dolaylı tehditlerde bulunmuş, ilaveten “gerillanın vazgeçilmez yaşam güvenceleri”  olduğu, gerçek bir gerilla savaşı, yürüterek savaşı bütün Türkiye’ye yayacaklarını belirtmişlerdir. Tamamen fedaileşmeye yöneleceklerini ve ulusal kurtuluş için sanık Abdullah ÖCALAN’a layık fedailer olmaya çalışacaklarını belirtmiş, ayrıca Anadolu Halk Kurtuluş Ordusunun da kuruluşunu açıklamışlar, sanığın günümüz sosyalizminin tek temsilcisi olduğunu vurgulamışlardır. Örgüt bu sözleriyle Marksist-Leninist görüşlerden vazgeçmediğini de açıkça belirtmiştir. 
              
HRK-ARGK (Kürdistan Ulusal Kurtuluş Ordusu): 15 Ağustos 1984’de silahlı eylemler yapmak üzere HRK (Hezzen Rızgariya Kürdistan-Kürdistan Kurtuluş Birliği) kurulmuş, Eruh ve Şemdinli baskınlarını gerçekleştirdikten sonra l1986 yılında yerine ARGK (Arteşe Rızgariya Gele Kürdistan-Kürdistan Ulusal Kurtuluş Ordusu) kurulmuştur. Bu örgüt PKK'nın silahlı propaganda gücü olup, karakollara saldırı, köy baskınları yol kesmeler, mayınlama, adam kaçırma, gasp, kamu kurum ve kuruluşlarına silahlı saldırı, şantiye baskınları, iş makinaları ve ormanların yakılması hayvanIarın öldürülmesi ve yakılması, okullar ve sağlık ocaklarının yakılması, buralarda görevli öğretmen, doktor ve hemşirelerin katledilmesi, çocukların ve hamile kadınların öldürülmesi gibi her türlü kanlı insanlık suçu teşkil eden eylemleri gerçekleştirmiştir.
             
ERNK (Eniya Rızgariya Netewa Kürdistan-Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi):  21 Mart 1935’de kurulmuş olup, amacı işçi, gençlik; öğrenci, memur gibi toplumun çeşitli kesimlerini örgütlemek, PKK adına propaganda faaliyetlerini yürütmektir. Örgütün askeri kanadı ARGK'nın her türlü lojistik ihtiyacını temin ile görevlidir. Örgütün propagandasını yaparak örgüte eleman temin etmekte, maddi gelir sağlamakta, kandırdığı gençleri kırsala göndermektedir. Örgüt yararına basın-yayın kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini yönlendirmekte, yurtiçi ve yurtdışında örgütün propagandasını yapmaktadır. 
            
PKK'nın cezaevi ve metropol faaliyetleri de ERNK bünyesinde olup, gerçek amaçları PKK'nın siyasallaşmasıdır. 5'inci Kongre kararı uyarınca cezaevlerinde “Zindan Örgütlenmeleri” adı altında örgütlenmişler, bu yönde “Zindan Komisyonları” oluşturmuşlar, Bursa Cezaevi’nde hükümlü bulunan ve PKK Merkez Komite Üyesi Sabri OK, örgüt tarafından cezaevleri genel sorumlusu olarak görevlendirilmiştir: Cezaevlerinden dışarıdaki örgüt komitelerine eylem ve vergilendirme ve teşkilatlanma konularında talimatlar verildiği, yakalanan birçok örgüt militanının ifadelerinden anlaşılmıştır

 

       

    
Google
belgebilgi.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol