website stats
Çanakkale şehitliğini internetten gez
Google
                                                
     ANA SAYFA
     İLETİŞİM
     * KIBRIS DOSYASI
     PKK DOSYASI
     => PKK Konferansları ve Alınan Kararlar
     => PKKnın Gelir Kaynakları
     => PKK Terör Örgütünün Diğer Ülkelerle İlişkileri
     => PKK Terör Örgütünün İran’la İlişkileri
     => PKK Terör Örgütünün Eylemlerinden Örnekler
     => Bebek Katilinin Savunması
     => Öcalan Hakkında Hüküm
     => Örgütün İdeolojisi
     => PKK'nın kullandığı bayraklar
     => Kısaca Pkk.
     ERMENİ MEZALİMİ
     SİYASET DÜNYASI
     FİLİSTİN - İSRAİL GERÇEĞİ
     ERMENİ SOYKIRIMI
     BİLGİLENDİRİRCİ VİDEOLAR
     ZİYARETÇİ DEFTERİ
     IRAK'IN İŞGALİ 2003
     TEPKİLER DERYASI
     FOTOĞRAFLI KATLİAM DOSYASI
     E-Devlet
     ÇANAKKALE
     Ankete Katıl
     Saklı sayfalar





- PKK Terör Örgütünün İran’la İlişkileri


PKK terör örgütünün İran’la ilişkileri : İran’la ilişkiler 1987 yılından itibaren gelişmeye başlamış, İran, Hizbullah, İbda/C gibi dini ağırlıklı terör örgütleri yanında PKK'ya da destek olmaya başlamış, Urumiye kentinde PKK'nın hastane kurmasına izin vermiş, pek çok barınak ve kamp yeri edinmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca terör örgütü elemanlarına geçişlerde kolaylıklar sağlandığı gibi, silah teminlerine de yardımcı olmuştur. İran istihbaratının bu konudaki desteği sanık Abdullah ÖCALAN tarafından da açıkça dile getirilmiştir. Örneğin sanık Cilvegözü’nde yakalanan 6 tır dolusu ağır silahları İran’ın Suriye üzerinden, Lübnan’daki Hizbullah terör örgütüne gönderdiğini, bu silahların PKK'ya gelmediğini, PKK'ya gelmiş olsaydı Iran yetkililerinin İran’daki hudutta kendilerine teslim edebileceklerini belirterek, İran’ın desteğini somut olaylarla doğrulamıştır.
          
Yakalanan birçok PKK elemanı örgütün İran’da silah depolarının bulunduğunu, bu durumu İran İstihbarat Teşkilatı'nın açıkça bildiğini belirtmişlerdir. Örneğin Metin Kod, Abdullah Muhammet HASSAN (Fuat Kod) bu konuda somut beyanlarda bulunmuşlar (Kl.:39) ayrıca örgütün İran’da uyuşturucu imalathanesi olduğunu da sözlerine eklemişlerdir. Açıkça İran, Urumiye ‘de “Şehit Mustafa Şaman Pastar Merkezi’nde'' PKK'lıların askeri eğitim gördüklerine, “Salmas Pastar Merkezi’nde” kamplarının bulunduğunu, Urumiye-Kuşlarge -İslamabat’ta Azat Amadi’nin İran yetkilerinin izin belgeleri ile PKK'nın ağır silahlarını depoladığını, keza Urumiye Kurane köyünde de örgütün silah deposunun bulunduğunu, Urumiye-Pervazı-Mahabat Mahallesinde de örgütün lojistik deposunun bulunduğunu, bütün bunların İran İstihbaratının izin belgesi ile kurulduğunu açıkça belirtmişlerdir. Yakalanan örgüt elemanlarının beyanlarına göre PKK terör örgütünün İran’da Şeridan, Cerme, Humaro, Kelereş, Zağros, Kandil ve Afki eğitim kamplarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
          
PKK terör örgütünün Almanya ile ilişkileri: Örgüt Almanya’yı 10 eyalete ayırarak faaliyetlere başlamış, birçok seminer ve toplantılar düzenleyerek sempatizanları siyasi eğitime tabi tutarak, önce Ortadoğu’ya oradan da Türkiye’ye göndermiştir. Almanya bunlara evsahipliği yapmakta, örgüt elemanlarına sığınma ve barınma hakkı tanımakta, PKK'lıyım diyen herkese kucak açmakta ve iltica hakkı tanımaktadır. Öyle ki, Almanya’ya iş aramak için giden, örgütle hiçbir ilgisi bulunmayan, sempatizanı dahi bulunmayan insanların bile Almanya’nın bu tutumu karşısında PKK'lı olduklarını söylediklerinde Almanya’da kendilerine her türlü kolaylık sağlanmakta, oturma izni verilmekte, iltica kamplarında barındırılmaktadır. PKK terör örgütünün yayın organı aylık Serxwebun, Berxwedan Gazeteleri, Kürdistan Report, Özgür Politika, Sterka Civarı vb. gazeteleri PKK terör örgütünün propagandasını yaptığı, devamlı şiddet önerdiği, şiddeti teşvik edici yazılar yayınladığı halde, yıllarca ve halen hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmadan Almanya’da yayın hayatlarını serbestçe sürdürmektedirler. Alman yetkili makamları bu durumları bildikleri halde Ortadoğu’da nüfuz sağlamak peşinde olduklarından ses çıkarmamaktadırlar. Ayrıca birçok Alman Parlamenter ve yetkili terör örgütünün başı olduğunu bildiği halde sanık Abdullah ÖCALAN ile ilişki kurmuşlardır.
          
1984 yılında Rusal Heym kentinde bir PKK'lının örgüt tarafından öldürülmesi, haraç almalar, işgaller, kundaklama olayları, zorla gazete ve dergi satılması, zorla para toplama gibi Almanya’da da PKK şiddet hareketlerinin yaygınlaşması üzerine sadece kendi ülkelerini düşünerek bu eylemlere son verilmesini sağlamak için birçok devlet görevlileri Şam’a giderek sanık Abdullah ÖCALAN ile görüşmeler yapmıştır. Bu durumu sanık da savunmalarında açıkça dile getirmiştir. 1995-1996 yıllarında Almanya Anayasayı Koruma Üyelerinden bir kişi ile, birkaç Alman milletvekili ile görüştüğünü, örgüt üyelerinin de Alman Yasalarına ve Demokrasisine saygılı olmalarını istediklerini, kendilerinin de PKK örgüt üyelerinin tutuklanma ve yakalanmalarının önlenmesini istediklerini belirtmiştir. İlaveten bu görüşmelerden sonra Alınan Başsavcısı’nın PKK örgütünün, terör örgütü olmadığı anlamında demeçlerinin çıktığını da sözlerine eklemiştir. 
           
Aynı yıllarda Alman Senatörü Henrich LUMMER’le aynı konuda görüştüklerini, onun da Almanya ve Avrupa’daki PKK'nın şiddet eylemlerine son vermesini istediğini söylemiştir.
           
PKK, Almanya’da örgütün cephe faaliyetlerini yürütmek üzere ERNK'nın şubesini kurmuş, ERNK ve bu paraleldeki demek ve kuruluşlar senelerce örgütün propagandasını yaparak terör örgütüne eleman kazandırmışlardır. Almanya örgütün bu faaliyetlerine his ses çıkarmamıştır.

Hollanda ve Belçika ile ilişkileri : Sanık sorgu ve savunmalarında, Hollanda ve Belçika yetkilileri ile görüşmediğini, ancak her iki ülkede PKK terör örgütünün çok güçlü temsilciliğinin bulunduğunu, legal görünüm vermek için devreye dernekleri soktuklarını, kiralanan evlerde örgütün siyasi eğitim verdiğini, Hollanda ve Belçika yetkililerinin bu duruma ses çıkarmadıklarını, temsilciliklerinin  ERNK adına her iki ülke yetkilileri ile de görüştüklerini, ERNK'nın bu ülkelerde resmi bürolarının olduğunu ve ERNK'nın PKK'nın yan kuruluşu olduğunu bu ülkelerin açıkça bildiğini anlatmıştır. 
           
Bu ülkelerdeki örgüt evlerine kabalık gruplar halinde örgütsel eğitim verildiği için, Belçika
ve Hollanda yetkilerinin haberi olmaksızın bu faaliyetleri yürütmenin imkansız olduğuma da vurgulamıştır.
          
Sanık Abdullah ÖCALAN’ın talimatıyla Batı’da PKK'nın diplomatik sözcülüğünü yapan 
sürgündeki Kürt parlamentosu da 12 Nisan 1995’te Hollanda’nın Lahey kentinde kurulmuştur. Bu parlamento ERNK ve ona bağlı kuruluş temsilcilerinden oluşmaktadır. SPK (Sürgünde Kürt Parlamentosu), PKK'nın terör faaliyetlerini maskelemekte, ona uluslararası destek sağlamaya çalışmakta ve en çok Belçika ve Hollanda’da faaliyet göstermektedir.
          
PKK terör örgütünün İtalya ile ilişkileri: Bu ülkede faaliyetlerini ERNK  Roma Bürosu, Kürdistan Kültür Derneği, Kürdistan Enfomasyon Bürosu, Kürt Dostluk Derneği ve benzeri kuruluşlar adı altında yürütmektedir. İtalyan Hükümeti, Sürgünde Kürt Parlamentosu’nun 29-30.09.1998 tarihleri arasında İtalyan Meclis Binası’nda toplanmasına müsaade etmiştir.
         
Sanık Abdullah ÖCALAN, Suriye’den çıkarıldıktan sonra, önce Moskova’ya, buradan da 12.11.1998 tarihinde İtalya’ya sığınmıştır. Türkiye’nin haklı olan iade talepleri İtalya Hükümeti'nce kabul görmemiş, Roma İstinaf Mahkemesi de 20.1 l.1998’de sanığı evinde geçici olarak gözaltında bulundurma şartıyla serbest bırakmıştır. İtalyan Hükümeti 16.01.1999 tarihinde ise sanığın İtalya’dan ayrılmasını sağlamıştır. Sanık Abdullah ÖCALAN’ın İtalya’da kaldığı sürece İtalyan Hükümetinden gördüğü destek de bu ülkenin terör örgütlerine nasıl hoşgörülü davrandığını göstermektedir
         
PKK'nın Irak’taki faaliyetleri: Örgütün Kuzey Irak’ta Merkez karargahı ve Eğitim Kampları bulunmaktadır 1982 yılından itibaren Kuzey Irak'a yerleşmeye başlamışlar, lrak, İran ve Kuzey Irak'a yerleştirilen PKK militanlarının iaşeleri önce IKDP tarafından karşılanmıştır. 
         
Körfez krizi sonrası 36. paralelin kuzeyinde tampon bölge oluşturulunca, otorite boşluğundan yararlanan PKK, bu bölgeye tamamen yerleşmiştir. Bu bölgeyi, merkez karargahı ve geri üs olarak kullanmaya başlamış, silah temininde de en çok Kuzey Irak'ı kullanmıştır.
         
PKK terör örgütünün bu ülkeler dışında 40'a yakın ülkede güçlü temsilciliklerinin bulunduğu; örneğin Rusya'da çiftlik evi olup, orada örgüt üyelerinin barındığı, siyasi eğitim çalışmasının yapıldığı, Ermenistan'da bir yayın organı ile güçlü bir temsilciliklerinin bulunduğu, oradaki halktan maddi destek sağladıkları, Ermenistan devletinin bunları bildiği halde ses çıkarmadığı, sanığın duruşma sırasındaki ifadelerinden anlaşılmıştır.
 

 

       

    
Google
belgebilgi.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol